15 Ocak 2015 Perşembe

İyi ki Doğdun Nazım Usta!

Henüz 3-4 yaşlarında iken teyzemin büyülü bulduğum o kitaplığına dalar ve sürekli aynı kitabı çekip çıkarırdım bana okusun diye: Nazım Hikmet - Masallar... 

Öğretmenler ve devrimcilerle dolu bir ailede büyüdüm ben ve edebiyatın her zaman iki yüzü oldu benim için: edebi doyum ve yaşam mücadelesi... İnsanlar en güzel kitaplarda resmedildi hep, yaşam en güzel kitaplarda işlendi. Ve hayatım boyunca öğrendiğim şeylerin büyük bir kısmını böylelikle başka yaşamlar yoluyla öğrendim ben. Nazım Hikmet o dünyanın hep büyük bir parçası oldu. Kuvâyi Milliye'sinden Memleketimden İnsan Manzaraları'na, Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim'den Benerci'sine... Onu okurken gördüğüm, tanıdığım yaşamlar, insanlar mıh gibi çakıldı aklıma. Ondan insancılığı öğrendim ben, hayatı her şekline rağmen kucaklamak gerektiğini bir de...

Bugün Nazım Usta'nın 113. doğum yılı. İyi ki doğdun Nazım Usta, iyi ki bunca hayata dokundun!


"Memleketimden İnsan Manzaraları"ndan...

Haydarpaşa garında
1941 baharında
 saat on beş.
Merdivenlerin üstünde güneş
         yorgunluk ve telâş
Bir adam
      merdivenlerde duruyor
  bir şeyler düşünerek.
Zayıf.
Korkak.
Burnu sivri ve uzun
yanaklarının üstü çopur.
Merdivenlerdeki adam
        -Galip Usta-
  tuhaf şeyler düşünmekle
    meşhurdur:
"Kâat helvası yesem her gün" diye düşündü
   5 yaşında.
"Mektebe gitsem" diye düşündü
               10 yaşında.
"Babamın bıçakçı dükkânından
Akşam ezanından önce çıksam" diye düşündü
                            11 yaşında.
"Sarı iskarpinlerim olsa
kızlar bana baksalar" diye düşündü
    15 yaşında.
"Babam neden kapattı dükkânını?"
Ve fabrika benzemiyor babamın dükkânına"
        diye düşündü
                       16 yaşında.
"Gündeliğim artar mı?" diye düşündü
      20 yaşında.
"Babam ellisinde öldü,
ben de böyle tez mi öleceğim?"
  diye düşündü
  21 yaşındayken.
"İşsiz kalırsam" diye düşündü
                         22 yaşında.
"İşsiz kalırsam" diye düşündü
          23 yaşında.
"İşsiz kalırsam" diye düşündü
          24 yaşında.
Ve zaman zaman işsiz kalarak
"İşsiz kalırsam" diye düşündü
          50 yaşına kadar.
51 yaşında "İhtiyarladım" dedi,
                  "babamdan bir yıl fazla yaşadım."
Şimdi 52 yaşındadır.
İşsizdir.
Şimdi merdivenlerde durup
  kaptırmış kafasını
   düşüncelerin en tuhafına:
"Kaç yaşında öleceğim?
Ölürken üzerimde yorganım olacak mı?"
                 diye düşünüyor.
Burnu sivri ve uzun.
Yanaklarının üstü çopur.
...............................................
...............................................