3 büyük yönetmen Martin Scorsese (sağda), Francis Ford Coppola (solda) ve Woody Allen'dan 1989 yapımı bir film: New York Stories (Türkçe'ye New York Üçlemesi diye çevrildi)...
1. kısım - "Life Lessons (Hayat Dersi)"
- Aklı başında hangi adam seni terk eder? Kim bu adam? Ben tanıyorum, değil mi?
- Gregory Stark.
- Şu komedyen çocuk mu?
- Performans sanatçısı o bir kere.
- Performans sanatçısıymış. Ne demekse! İnsan oyuncu, şarkıcı ya da dansçıdır. Çöpçüne temizlik mühendisi mi diyorsun yani? Performans sanatçısıymış! Ve seni terk etti ha?
**
- Eee... beni seviyor musun?
- Seviyor muyum? Sevdiğimi söylemiştim.
- Seni terk edersem ne yaparsın?
- Ne mi yaparım? Dama çıkıp böğrüne kurşun yemiş köpek gibi ulurum.
- Ben seni sevmiyorum.
- Ne olmuş yani?
**
- Her şeyi yaparım. Niye biliyor musun? Çünkü senin için bir değerim yok. Yani kimin umurunda? Sana tecavüz edebilir, seni ve kendimi öldürebilirim.
- Hatta kendine bile tecavüz edebilirsin.
- Her şeyi yapabilirim. Çünkü hiçbir değerim yok. Senin için görünmez bir adamım.
- İyi geceler.
2. kısım - "Life without Zoe (Zoe'suz Hayat)"
- Flüt çalmanın bir zamanlar kanunla yasaklanmış olduğunu biliyor muydunuz? Bir zamanlar yasaklanmış. Yasaklanmış çünkü sesi öyle güzelmiş ki bütün bakireler aşık oluyor ve baştan çıkıyormuş. Bu hikayeyi bana babam anlattı. Kendisi dünyanın en büyük flütçüsü...
**
- Zoe, sana, flüt çalmanın bir zamanlar kanunla yasaklanmış olduğunu anlatmış mıydım?
- Milyon defa.
- Yasaklandı çünkü sesi çok güzeldi. Baştan çıkarıcıydı.
- Bu kanunlara aykırı olmalı.
- Doğru.
3. kısım - "Oedipus Wrecks (Oedipus Harabeleri)"
- 50 yaşındayım ve büyük bir hukuk firmasının ortağıyım. Çok başarılıyım. Ama annemle ilişkimi rayına oturtamıyorum. Geçen gece rüyamda öldüğünü gördüm.
...
Bakın, nasıl desem? Onu seviyorum ama keşke buhar olup uçsa.
**
- Peki paranormal deneyimin oldu mu hiç?
- Hayır, en baştan beri sen haklıydın. Ben bir hiçim. Sadece garsonluktan daha iyi bir iş.
- Garson muydun yani?
- Aslında oyuncu olmak istiyordum ama iş bulamadım. Ve ben de garsonluğa başladım. Angarya bir iş. Sonra bir astrologla tanıştım. Bana, 'ruhçulukta iyi para var, hayatları bomboş olduğundan insanlar başına üşüşüyor,' dedi. Ben de öğrenmeye koyuldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder