27 Ağustos 2012 Pazartesi

[Roman] Yabancı - Albert Camus

He is awarded with Nobel Prize in Literature in 1957. French Literature is great because they have him. From French author, journalist and philosopher Albert Camus' widely known novel The Stranger ( "L'étranger") ...


"Bir pazar gününün de zar zor geçtiğini, annemin şimdi toprağa gömülü olduğunu, yeniden işimin başına döneceğimi ve sonuçta değişen hiçbir şeyin olmadığını düşündüm."

**
"Kapısını kapadı, odasında gezindiğini duydum. Yatağı gıcırdadı ve ara bölmeden işitilen o garip, küçük gürültüden, ağladığını anladım. Neden bilmem annemi düşündüm. Ama ertesi gün erken kalkmam gerekiyordu. Aç değildim, akşam yemeği yemeden yattım."

**
"...bana yaşamımda bir değişiklik yapmaktan hoşlanıp hoşlanmayacağımı sordu. Yaşamın asla değiştirilmeyeceği, gerçekte  tüm yaşamların da birbirinin eşi olduğu ve buradaki yaşamımdan hiç de yakınacak bir şeyim bulunmadığı yanıtını verdim."

**
"...tutukluluğumun başlangıcında, en zoru, özgür insan düşüncelerine sahip oluşumdu. Örneğin, canım bir kumsalda olmayı ve denize doğru inmeyi çekiveriyordu. Tabanlarımın altında ilk dalgaların şapırtısını, vücudun suya girişini ve orada bulduğum kurtuluşu düşlemekle ansızın zindanımın duvarlarının birbirine ne denli yakın olduğunu algılayıveriyordum. Ama bu birkaç ay sürdü. Sonradan, sadece tutuklu düşüncelerine sahip oldum."

**
"Sonradan sık sık düşünmüşümdür ki, eğer beni kurumuş bir ağacın gövdesi içinde, başımın üzerinde çiçek açan gökyüzünü seyretmekten öte hiçbir uğraşım olmaksızın yaşamaya zorlasalarmış, ona da yavaş yavaş alışacakmışım."

**
"O zaman anladım ki, tek bir gün yaşamış olan biri bile, bir zindanda zahmetsizce yüz yıl yaşayabilir. Sıkılmamak için yeterince anısı olur."

**
"Gerçi kuşkusuz, yaşanması uzundu günlerin, ama öylesine aşırı gerilip uzuyorlardı ki, sonunda birbirlerine taşıp bitiyorlardı; adlarını yitiriyorlardı. Benim için artık sadece dün ya da yarın sözcükleri anlam taşır olmuştu."

**
"Bir bakıma bu davayı sanki benim dışımda görüyorlar gibiydi. Her şey ben karışmaksızın olup bitiyordu. Yazgım, benim düşüncem, görüşüm alınmadan çiziliyordu. Ara sıra herkesin sözünü kesmek ve şöyle demek geliyordu içimden: 'İyi ama, alt yanı, sanık kimdir? Sanık olmak önemlidir. Ve benim de söyleyeceklerim var.' Ama düşününce, söyleyecek hiçbir şeyim yoktu."

**
"Oradakiler, hepimiz, bekliyorduk. Ve hep birlikte beklediğimiz şey yalnız ve yalnız beni ilgilendiriyordu."

**
"Öte yandan herkes bilir ki yaşam, yaşanma zahmetine değmez. Aslında, bilmez değildim ki, otuz yaşında veya yetmiş yaşında ölmek pek önem taşımaz çünkü nasıl olsa, her iki durumda da, doğallıkla, başka erkekler ve başka kadınlar yaşayacaktır ve bu, binlerce yıl böyle gidecektir."



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder